Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karanlıkla sınanmak: Harran'da Gecenin Hikayesi

Karanlıkla Sınanmak: Harran’da Bir Gecenin Hikâyesi Yine elektrik yok… Ve yine kimse bir şey demiyor. Köydeyiz. Harran’ın kırsalında. Bir çocuk ders çalışamıyor, Bir kadın elinde telefonun ışığıyla sobayı yakmaya çalışıyor, Bir yaşlı, karanlıkta yalnız kalıyor… Kime neyi söyleyeceğiz bilmiyoruz. Arıyoruz, “trafoda arıza var” diyorlar. Yarın arıyoruz, “ekipler sahada” diyorlar. Ama o “ekip” bizim mahalleye hiç uğramıyor. Artık herkes susmuş. Ama ben susamıyorum. Karanlık sadece elektrik gitmesi değildir… Karanlık, ilgisizliktir. Karanlık, kırsalda yaşadığı için değer görmemektir. Karanlık, çaresizliktir… Birileri ses versin diye yazıyorum. Birileri “bizim orası da böyle” desin diye… Ve en önemlisi… Birileri bu karanlığı duysun diye… Alışmak istemiyoruz. Bu bizim kaderimiz değil. Hasan ALAŞ 

Mahmut GÜNEŞ: Halkla iç içe, Gerçek Hizmet

Mahmut Güneş: Halkla İç İçe, Gerçek Hizmet Harran’ın kırsalından çıkıp, tüm ilçeye umut ışığı olan Mahmut Güneş, AK Parti Harran İlçe Başkanı olarak halkla iç içe bir liderlik sergiliyor. Küplüce Mahallesi’nde doğmuş, köyde büyümüş biri olarak Mahmut Güneş, Harran’a olan bağlılığını ve halkına duyduğu sevgiyi her fırsatta gösteriyor. Mahmut Güneş, sadece bir siyasetçi değil, halkla birlikte yürüyen bir liderdir. Bugün Harran’ın her köyünde, her mahallesinde onun izleri vardır. Belediye başkanı değil, milletvekili değil; ama gücünün yettiği her alanda halkla iktidar arasında köprü kuran bir liderdir. Halkla Yüksek Temas: Her An, Her Yerde Mahmut Güneş’in liderliği, yalnızca protokollere ve büyük organizasyonlara bağlı değildir. Haftanın her günü Harran’da bir davete katılır, bir taziye ziyaretine gider, bir düğünde yer alır. İlçe başkanlığı bürosu her zaman halka açıktır. Bu, Mahmut Güneş’in halkla doğrudan temas kurma çabasının bir parçasıdır. O, yalnızca seçim dönemlerinde değil, ...

"HASAN ALAŞ'LA GERÇEKLER "

Gelişmek İstemeyen Toplumlar Nereye Gider? Her toplumun kaderi, o toplumun bilinç düzeyiyle şekillenir. Gelişen, dönüşen ve çağın gereklerine ayak uydurabilen toplumlar; eğitime, adalete, liyakate ve şeffaf yönetime önem verir. Fakat bazı toplumlar vardır ki, aynı döngüde dönüp durur. Bu döngü bazen aşiret bağlarıyla, bazen çıkar ilişkileriyle, bazen de "bize bir şey olmaz" rehavetiyle sürer gider. Bugün birçoğumuz şikâyet ediyoruz: “Yollar kötü, altyapı eksik, çocuklarımız kaliteli eğitim alamıyor, işsizlik yüksek, gençler göç ediyor...” Peki, neden bunlar değişmiyor? Çünkü değişimi gerçekten istemiyoruz. Sandık başına gittiğimizde tercihimizi bilgiye, projeye, geçmiş hizmetlere göre değil; soy bağına, tanışıklığa, verilen sözlere ya da seçim öncesi dağıtılanlara göre yapıyoruz. Toplumu değiştirmek istiyorsak, önce bakış açımızı değiştirmeliyiz. Eleştirmek kolay, ama elini taşın altına koyan, sorumluluk alan birey sayısı az. Değişim; başkalarından değil, bizden başlamalı...

Harran da eğitim gerçeği: çocuklar, umutlar ve ihmal edilen yarınlar

Harran’da Eğitim Gerçeği: Çocuklar, Umutlar ve İhmal Edilen Yarınlar Harran’da öğretmenlik yaparken, her gün yüzleştiğimiz zorluklar ve umutlar arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Burada, eğitim yalnızca öğretmenlerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olmalı. Ancak yıllardır gözlemlediğim kadarıyla, bu sorumluluk çoğu zaman yalnızca öğretmenlerin omuzlarına yükleniyor. Eğitim, bir bölgenin gelişmesindeki en temel araçtır. Ancak, Harran gibi kırsal bölgelerde eğitim genellikle yok sayılıyor. Ne yazık ki, öğrenci sayısının fazla olduğu okullarda, her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarıyla ilgilenmek bile imkansız hale geliyor. Okuma yazma hızındaki farklılıklar, akademik başarıları etkiliyor, çocuklar çoğu zaman potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyamıyor. Öğrencilerimin bazılarının okuma hızının yavaş olması, belki de yaşadıkları çevrenin onlara sunduğu eğitimsel fırsat eksikliklerinden kaynaklanıyor. Eğitim sadece sınıflarda değil, aynı zamanda ailelerin bilinçlenmesiyle de ilgilidir...