"HASAN ALAŞ'LA GERÇEKLER "
Gelişmek İstemeyen Toplumlar Nereye Gider?
Her toplumun kaderi, o toplumun bilinç düzeyiyle şekillenir. Gelişen, dönüşen ve çağın gereklerine ayak uydurabilen toplumlar; eğitime, adalete, liyakate ve şeffaf yönetime önem verir. Fakat bazı toplumlar vardır ki, aynı döngüde dönüp durur. Bu döngü bazen aşiret bağlarıyla, bazen çıkar ilişkileriyle, bazen de "bize bir şey olmaz" rehavetiyle sürer gider.
Bugün birçoğumuz şikâyet ediyoruz: “Yollar kötü, altyapı eksik, çocuklarımız kaliteli eğitim alamıyor, işsizlik yüksek, gençler göç ediyor...”
Peki, neden bunlar değişmiyor? Çünkü değişimi gerçekten istemiyoruz.
Sandık başına gittiğimizde tercihimizi bilgiye, projeye, geçmiş hizmetlere göre değil; soy bağına, tanışıklığa, verilen sözlere ya da seçim öncesi dağıtılanlara göre yapıyoruz.
Toplumu değiştirmek istiyorsak, önce bakış açımızı değiştirmeliyiz.
Eleştirmek kolay, ama elini taşın altına koyan, sorumluluk alan birey sayısı az.
Değişim; başkalarından değil, bizden başlamalı.
Unutmayalım:
- Her oy bir sorumluluktur.
- Her suskunluk bir onaydır.
- Her ihmal geleceğe vurulan zincirdir.
Bugün sustuğumuz, görmezden geldiğimiz her haksızlık; yarın çocuklarımızın karşısına daha büyük bir sorun olarak çıkacaktır.
O yüzden soralım kendimize:
Ben değişimin neresindeyim?
Seyirci mi, öncü mü?
Ben Hasan Alaş, bu topraklarda doğdum, bu halkla büyüdüm.
İnanıyorum ki; birlikte bilinçlenirsek, Harran yeniden ayağa kalkar.
Yorumlar
Yorum Gönder